Bayrampaşa Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Bayrampaşa Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Yol üstünde birkaç ahır bulunur. Burada çiftçiler hayvanların arka paçalarına takılanları temizlemek için acil etmez. Çiftçiler hayvanları kendi hallerine bırakmasını bilirler. Zenginlerin hayvan çiftliklerinde ise iyi dışkı vermeyen hayvanlara bayındırlıktan elektrik verilir, bunları kontrol eden özel inek antrenörleri bile vardır. Minik kulübelerin yanlarında duvara yaslı odun istifleri bulunuyordur. Aslına bakarsak buradaki insanoğlu ve hayvanlar için söylenebilecek en az şey, onların karla yumuşak bir şekilde örtüldüklerdir. Hâlâ bazı bitkiler ve otlar gün ışığına çıkmak için çaba harcar. Buz tutmuş dallar suyla oynamaktadır. Kıyının buz paçasında dönüştüğü, yankının bile kırıldığı bir yerde demir atmak, ne kadar kötü! Buranın doğadaki büyüklüğü hakkında bir şey söylemek imkânsız gibidir. Aslına bakarsanız artık daha küçük olan bir yerde asla isteklerimiz karşılanamaz ve kamçılanamaz da

Otomobiller nasıl başka bölgelere uzaklaşıyorlarsa, biz de bir yıldız benzer biçimde ardı arkası kesilmeyen bu diyarlara yaklaşıyoruz. Kesinlikle hiçbir şekilde evde oturamıyoruz, sanki bizim için buluş edilmiş olan misafirhanelere gidip her şeyi bir bir tanımak zorundaymışız benzer biçimde. Ve işte gene her şey yavaş yavaş tanıdık gelmeye başladı. Artık hiçbir kayalık bizi sinirli bir şekilde düşürmeye çalışmaz, tam tersine, artık kolaylıkla durup boş süt paketleri ve konservelerle dolu kıyıyı izleyebiliriz. Hem böylece tabiatın biz tüketicilere koyduğu sınırları da öğrenmiş oluruz. İlkbahar her şeyi aydınlıkna çıkaracaktır.

Bayrampaşa Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Bayrampaşa Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Gökyüzünde soluk bir kir gibi görünen güneş ve toprakta yalnız birkaç nebat. Hava fazlaca kuru. Kadın naylon geceliğinin bir kısmıyla ağzını örtmektedir, :vua artık soğuktan ağzı oynamıyordur bile. Prensipte yaşam herkese açıktır! Rüzgâr kadının içinden son damla sesi de dışarı çıkartmak için uğraşıyor gibidir adeta. Hanım istem dışı, çok vahşi olamayan bir çığlık atar. Çocuğun tarlası kadar çaresiz, sadece zaman içinde alışmaya başlanan tekmelerden çıkan sesler gibi. Kadın sevgili oğlunu babasına karşı koruyamamıştır, çünkü günlük hayatta lüzumlu olan ekstralar; örneğin müzik ve tatil biletleri her zaman babada olmuştur.

Bütün bunlar onun parasıyla olmuştur! Fakat artık bütün bunlar geride kaldı. Belki şu an çocuk kendisini kızak kayma yoluna bırakmış ve şafak vaktinin güzelliğinde vadiye doğru kayıyordur. Bu tarz şeylerin hepsi o müdürün kabahatu! Hanımlar çocukların dünyaya gelmelerinden ve vakit gibi akıp gitmelerinden, kendilerine yahut babalarına benzeyen çocuklarını besleyip büyütmekle ve neyin ne işe yaradığını öğretmekle sorumludurlar. Ve baba, dikenleriyle, oğlunu kızak yoluna iter ve vergisizlerin efendisi olmasını bekler.